9 Kasım 2010 Salı

boOoncukK !

  Geçen gün yine evde oturmuş sıkılırken kendime eskiden sıkıldığımda ne yapıyordum acaba diye bir sordum. Saçma sapan bir sürü hobimin arasında gidip gelirken incik boncuklarla haşır neşir olduğumu hatırladım. Hemen Google'a boncukçu beşiktaş kelimelerini yazdım ( çünkü haftanın 4 günü kurs için Beşiktaş'a gidiyorum ve malum üşengeç bir insan olduğumdan Allah'ın boncuğu için esktra efor sarfedip de semt değiştirecek değilim ) ve birtakım forumlar yardımıyla İrlan Takı sonucuna ulaştım. Bugün kurs çıkışında üşenmedim(!) gittim. Kabaca göstermek gerekirse Facebook sayfalarından çalmış olduğum resimleri şu şekilde :


Evet klasik bir boncukçunun olması gerektiği gibi işte. Girdim içeri herşeyi karıştırmaya kurcalamaya başladım hayatımda boncuk görmemiş gibi. Aaa bu ne, a a bu da varmış, bu kolye ucu ne kadar şekermiş diye diye.. Kendi kendime değil tabii, yanımda kurstan bir arkadaşımı da sürüklemiştim, heyecanımı onla paylaşıyordum. Dükkanda o sırada bir tek biz vardık dolayısıyla da eve gelip internetten baktıktan sonra sahibi olduğunu anladığım bayan bizimle ilgilenmekteydi. Seçtiğimiz boncukları koymamız icin bir çanak verdi, elimizdeki kolye uçlarıyla uyumlu olabilecek zincirlerin yerini gösterdi. Biz hiç birşey sormadan ilgileniyordu falan filan derken içerinin sıcağı ve benim elimde kitaplar ve üzerimde mantom oluşundan dolayı bana gelen fenalık elimdekileri yerlerine geri bırakıp çıkma isteği doğurdu. Bu da bizle ilgilenen bayanı pek mutlu etmemiş olsa gerek ki "geri mi bıraktınız elinizdekileri?" sorusuna karşılık benden aldığı "evet şu an birşey tasarlayamadım kafamda" yanıtına "fazla zorlama o zaman" şeklinde tepki verdi. Açıkçası bu tepki de benim hoşuma gitmedi yani, hani müşteri her zaman haklıydı? Hayret birşey, nedir yani artık dükkanlar "müşteri birşey alana kadar müşteri değildir" ilkesiyle falan mı hareket etmeye başladılar? Heh şaka bir yana dükkandan çıkmak üzereyken bayanın kendi tasarlamış olduğu takıları farkettim. Kendisinin de birşey almayacağımızı tahmin ettiğinden "gitseler artık" tarzı bakışlarını da farkettim bunun yanı sıra. Ama yüssüz müşteri olduğumdan ve de beğenilmeyen "şu an birşey tasarlayamadım kafamda" cevabımın gerçek oluşundan onun tasarladığı kolyelerden kopya çekmenin mantıklı olacağını düşündüğümden kolyeleri bir bir inceledim. Heheheh hainim. Şeker bulduğum bir taneciğini paylaşayım, daha da reklamını yapmak istemiyorum. Zaten iyi reklam mı kötü reklam mı yaptım orası tartışılır oldu.

  Resimde gördüğünüz gibi bu tarz şeker kolye uçları mevcut, fotoğraf makinasıydı, dikiş makinasıydı vs ( arkadaşım Hilal'in görüp çıldıracağı tarz saçma sapan bilimum şekiller ). Tabi ki takı tasarımlarıyla ilgilenen bir insan boncuk aramaya Beşiktaş'a çıkmaz ve doğal olarak bu dükkan bir Eminönü ile veya Bakırköy'deki birçok boncukçudaki çeşitlilikle boy ölçüşemez ancak benim gibi sinir bir yapınız varsa, "hayır ben illa Beşiktaş'ta bir boncukçu istiyorum" diyorsanız burası ideal ve zaten sanırsam da tek. Yine benim gibi "bakıp çıkıcı" değil de alıcı iseniz de cidden iyi muamele göreceğinize inanıyorum hehe.

Şimdilik bu kadar sıkıyorum, başka bir boş zamanımda I'll Be Back !!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder